Uluslararası ilişkiler tarihini kaleme alanlar, ileride 2024 yılından bahsederken berbat bir sene olduğunu yazacaklardır. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile başlayan savaşta kimilerine göre hayatlarını kaybedenlerin sayısı yarım milyonu aşmış. Üç yıldır devam eden savaşın ne zaman biteceğine dair ortada en ufak bir emare yok, tüm ümitler Trump’ın yönetimi devraldığında bir günde savaşı sona erdireceğine ilişkin seçim vaadine bağlanmış.
7 Ekim 2023 tarihindeki Hamas’ın İsrail’e yönelik terör eyleminin ateşlediği İsrail’in Gazze’deki soykırım boyutuna varan katliamlarında ise bugüne kadar 45 bin Filistinli hayatını kaybetti. Tüm diplomatik çabalara karşın ateşkes görüşmelerinden bir türlü sonuç alınamıyor.
1. Dünya Harbi’nden bu yana nükleer silahların da kullanılabileceği bir topyekûn savaş tehdidi ile 2024 yılında ilk kez bu kadar burun buruna gelindi. Bazı Avrupa ülkelerinde sığınaklar güçlendirildi. Halka nükleer bir saldırıdan nasıl korunacağına ilişkin broşürler dağıtıldı.
2024 yılı, asıl “büyük finali” Suriye’de yaptı. Hey’etu Tahriri’ş Şam’ın (HTŞ) öncülüğündeki muhalefet, 13 yıldır sürdürdüğü savaşı kazanarak 13 günde Esad yönetimini devirdi.
2025 yılında dünyayı neler bekliyor?
2025 yılına bir dizi belirsizliklerle girildi. 20 Ocak’tan sonra Trump yönetimindeki ABD dış politikası nasıl bir seyir izleyecek? Trump’ın insana şaka gibi gelen Kanada ve Grönland’ın ilhakı sözleri ne kadar ciddi? HTŞ’nin Suriye’si hangi yönde evrilecek? Suriye’den sonra hedefte son dönemde büyük ölçüde kan kaybına uğrayan İran mı var? Bu soruları yanıtlarken akla gelen korkular gerçekleşirse, 2025’in 2024’ü aratması daha yüksek bir olasılık.
Ahmet Eş Şara, namıdiğer Ebu Muhammed Colani
Amerika’nın ünlü “Time” dergisi yılın kişisi olarak beş yıl aradan sonra tekrar ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ı seçti. “Time” dergisi biraz erken davranmış. Bu seçimi aralık ayının sonunda yapacak olsa, herhalde tüm dünyanın ilgi odağı haline gelen, 8 Aralık’tan bu yana Suriye’nin de facto Cumhurbaşkanı ve Askeri Koordinasyon Odası Başkomutanı olarak görev yapan HTŞ’nin lideri Ebu Muhammed Colani kod adlı, Ahmed Eş Şara’ı tercih ederdi. 1982 yılında Şam’da dünyaya gelen Colani, gençlik yıllarında Irak’ta Zerkavi’nin liderliğindeki El-Kaide saflarında ABD’nin işgal kuvvetlerine karşı savaşmış. 2006 yılında ABD tarafından yakalanarak beş yıl hapis yatmış. 2011 yılında ne hikmetse birdenbire serbest bırakıldığında Suriye’ye dönerek El Kaide’ye bağlı El Nusra örgütünü kurmuş. Kendisi 2016 yılından sonra El Kaide’yle tüm bağlarını kestiğini iddia etse de halen ABD’nin, AB’nin ve Türkiye’nin terör listelerinde yer alıyor.
HTŞ’nin lideri Ebu Muhammed Colani
Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) Komutanı Mazlum Kobani
Mazlum Kobani, 1967 doğumlu Suriyeli bir Kürt. Türkiye sınırına yakın Ayn-el-Arab’da dünyaya gelmiş. Kobani’nin gerçek adıyla ilgili olarak farklı söylentiler var. Yıllar içerisinde Ferhad Abdi Şahin, Şahin Cilo, Mazlum Abdi gibi farklı isimler kullanmış. İsminin mazlum olduğuna bakmayın, zalimin önde gideni. Öcalan’ın yanında yetişmiş, eli kanlı PKK’nın terör eylemlerinin birçoğunun planlayıcısı. Halen de ABD’nin bir gecede YPG’den dönüştürdüğü SDG’nin başkomutanı. Kobani ismi, Colani’nin aksine Türkiye haricinde hiçbir devletin terör listesinde yer almıyor. Tam tersi Trump’ın en has adamlarından biri. Yaklaşık beş yıl önce Barış Pınarı harekatının başladığı gün Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği ve halen özel müzesinde sergilediği meşhur “aptal olma” mektubunda “general mazlum seninle görüşmek istiyor” diye general payesi verdiği “zat-ı muhterem.” Trump Kobani’yi o kadar çok sevmiş ki generalini unutmamış. Haberler doğru ise, 20 Ocak’taki yemin törenine davet etmiş. Trump’ın sağı solu belli olmaz. Bir bakarsanız son dakikada Colani’yi de davet ederse, yakında ekranlarda Colani ve Kobani’yi kardeş kardeş yan yana otururken görebiliriz.
Mazlum Kobani
Önümüzdeki dönemde Suriye’nin nasıl şekilleneceği belirlenirken, Türkiye ve Katar destekli Colani ile Amerika ve İsrail destekli Kobani’nin kararları önemli bir rol oynayacak. Mazlum Kobani bugüne kadar YPG’nin, HTŞ ile silahlı bir çatışmaya girmediğine dikkat çekiyor. Ancak iki tarafın görüşmelerinden de henüz bir uzlaşı çıkmış değil.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan hafta ortasında bir televizyon kanalında yayınlanan mülakatında Kobani ve YPG’nin Suriye denkleminde yeri olmadığını çok net bir şekilde dile getirdi. Bakan Fidan, YPG’ye basın ve Amerikalılar üzerinden verdikleri ültimatomda Suriye’ye yurt dışından gelen uluslararası terörist niteliğindeki savaşçıların ve yönetim kadrosunun ülkeyi terk etmesi gerektiğini, geride kalan YPG’lilerin silahlarını bırakarak sisteme dahil edilebileceklerini söyledi. Bu şartların kabul edildiğine ilişkin henüz bir işaret görülmediğini vurgulayan Bakan Fidan, Türkiye’nin taleplerinin yerine getirilmemesi halinde gereğinin yapılacağını sözlerine ekledi.
Peki Colani, Kobani’yi Türkiye’nin ültimatomundaki şartları kabul etmeye ikna edemezse ne mi olur? Hakan Fidan bu soruyu atıfta bulunduğu Ziya Paşa’nın “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir...” diye başlayan meşhur sözleriyle yanıtladı.
Bir yandan da seçilmiş başkan Trump her fırsatta sevip saydığım adam dediği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte kendisini hiç kırmadığını hatırlatıyor. ABD YPG’ye Kötek çekilmesini önlemek de için büyük bir telaş içerisinde. Bu amaçla Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Vekili John Bass Ankara’daydı.
Hadi bakalım el mi yaman bey mi yaman, göreceğiz.
Hasan Göğüş kimdir?
Hasan Göğüş, 1953 yılında Gaziantep'te doğdu. 1976'da Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu.
Diplomatik kariyerine 28 Nisan 1977'de başladı. Yurtdışında sırasıyla Yeni Delhi Büyükelçiliği'nde ikinci kâtip, BM Cenevre Ofisi nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliği'nde başkâtip, Londra Büyükelçiliği'nde müsteşar, AGİT'te Daimi Temsilci Yardımcısı olarak çalıştı.
Dışişleri Bakanlığı merkezde; Müşterek Güvenlik İşleri, Savunma Anlaşmaları ve Uygulama dairelerinde ikinci kâtiplik, müsteşar özel kalem müdürlüğü, Bağımsız Devletler Topluluğu Genel Müdürlüğü'nde Orta Asya Daire Başkanlığı, AGİT Silahların Kontrolü ve Silahsızlanma Genel Müdür Yardımcılığı, Çok Taraflı Siyasi İşler Genel Müdürlüğü ve Avrupa Birliği ve Avrupa ülkeleriyle ikili ilişkilerden sorumlu Müsteşar Yardımcılığı görevlerinde bulundu. Merkezdeki son görevi sırasında Türkiye-Hollanda ilişkilerine katkılarından dolayı Hollanda Kraliçesi Beatrix tarafından "Oranje- Nassau" nişanı ile ödüllendirildi.
Büyükelçi olarak Türkiye'yi sırasıyla Yeni Delhi, Atina, Viyana ve Lizbon'da temsil etti. 23 Ekim 2018'de Dışişleri Bakanlığı'ndan emekliye ayrılan Hasan Göğüş, Uluslararası Kalkınma Hukuku Örgütü Danışma Kurulu ve Okan Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyeliklerini sürdürüyor, T24'te dış politika konusunda yazılar yazıyor.
Hasan Göğüş'ün ayrıca 42 yıllık meslek anılarını derlediği, Doğan Kitap'tan yayımlanmış "Zor Başkentlerde Diplomasi" ve köşe yazılarını topladığı İdeal Kitap'tan yayımlanmış "Diplomasi Yazıları" isimli iki kitabı bulunmaktadır.
|